Güne 2 yaşındaki Ayşe'nin tokadıyla başlanır:) Eşref saatine denk gelirse öperek de uyandırabilir. Kahvaltı hazırlanır. Çocukların herbirine ayrı menü hazırlanır. Kahvaltının yarısından çoğu yerden toplanır. Çocuklar pijamaları ile direk küvete basılır. Koridordaki oyuncak kaldırılır oyuncak sepetine atılır. Ev süpürülür, vıcık vıcık olmuş aynalar ve tv silinir, Ocağa kahve konur, facebook başlıklarına bakılır, birkaç kişiye sataşılır:) Ne yemek yapılacağına karar verilir. Koridordaki oyuncak kaldırılır oyuncak sepetine atılır. Birbiriyle saçsaça başbaşa girişmiş çocuklar ayrılır ara bulunur, ara öğünler yedirilir. Yerden bisküvi kırıntıları süpürülür, parmak izi olmuş tv ve aynalar silinir. Üst baş değişilir. Makinaya çamaşır atılır. Yemeğe girişilir, çocuk mutfakta ısrarla ayağınıza sarılıp ağlar, köfte yoğururken kapı veya telefon çalar, büyük oğlan tuvalleten seslenir. Koridordaki oyuncak kaldırılır oyuncak sepetine atılır. Mutfağa geri dönülür.Ayağınıza sarılan çocuk kaldığı yerden devam eder:) Yemekler pişirilir, çocuklar yedirilip öğle uykusu için yatağa basılır. Uyurlerken komşu matkap çalıştırır, 3-5 ambulans ve 1 itfaiye geçer. Küçüğü ağlar onu tekrar sallarken kapı çalar, telefon çalar, gidilir fişler çekilir. Cep telefonu sessize alınır. Sallamaya devam edilir. Tam ayağınızdan bırakıcakken çocukların kurcalayarak ayarladıkları fırın saati ciyaklar. Bir türlü susturulamaz,sigortadan kapatılır:) Koridordaki oyuncak kaldırılır oyuncak sepetine atılır. Çamaşırlar asılır, hazır ayak altında gezen yokken yerler silinir, facebooka bakılır, beğeniler paylaşlar yapılır, bazıları beğenmekten vazgeçilir:) Bloga yazı konur. Bitki çayı almak için mutfağa gidilir. Koridordaki oyuncak kaldırılır oyuncak sepetine atılır. Çocuklardan biri uyanır ağlayıp diğerini uyandırır. İki mızıklayan çocuk annenin ayaklarına sarılıp ağlar, ağlar, ağlar,ağlar, ağğğ..... Cep telefonunda 500 cevapsız arama görülür. Akşam yemeği için mutfağa girilir. Tezgaha yaklaştığınız anda küçüğü yine ayağınıza sarılır ağlar. Balon olan sümükleri yıkanır altı değiştirilir. Koridordaki oyuncak kaldırılır oyuncak sepetine atılır. Akşam olur kapı çalar baba gelir..
Ben: - Hoşgeldin hayatım nasılsın?
Eş: - Çok şükür iyiyim de , yuh yani işe gittim geldim bu oyuncak hala mı koridorun ortasında!!!
...................................
Evet :)) Benim 1 günüm bu şekilde:)) Size çok tanıdık değil mi??
Ha son bişey. Tarife bakmadan önce Benim için şu linke tıklarmısınız.. http://goo.gl/GOeXN Teşekkür ederim beni sevdiğinizi biliyordum:))
Pazılı Peynirli Poğaça....
Bugünkü tarifimiz yine yeşil yeşil:)) Pazılı peynirli poğaça. Pazıyı ve peyniri el blendrıyla tamamen yok ederek hazırladığım bu poğaça keyifle tüketildi.
Malzeme:
3 yumurta (bir tanesinin sarısı ayrılacak)
250 gr sıvıyağ
1 bardak yoğurt
1,5 çay kaşığı kabartmatozu
1 küçük demet pazı yaprakları
100 gr peynir
Tuz
Susam, çörekotu, ketentohumu (hangisi arzu edilirse)
Alabildiğine un
Yapılışı:
Yoğurt, yumurta, tuz, karbonat, yağ pazı ve peynir hepsi el blendrıyla çekilecek.. Un ilave edilip cevizden biraz büyük parçalar koparılıp yuvarlanacak ve yağlıkağıt serilmiş tepsiye dizilecek. 160 c önceden ısıtılmış fırında pişirilecek..
Afiyet olsun...
11 yorum:
Ay ellerinize sağlık, çok güldüm ya:) çok tanıdık geldi gerçekten. Özellikle de bir çok kere tekrarlanan oyuncak kaldırmaya çok güldüm. Sanırım uzun süre böyle geçecek günlerimiz.
Hepimizin evde sürekli tekrar eden bi davranışı muhakkak ki var:) Ziyaretiniz için teşekkür ederim:))
:)))) Allah iyiliğini versin devrem:)))alemsin.....beni en çok ilgilendiren kısım fırın saatinin çalışması.o işi bizim evde hep gazel yapar:))))))))))çok güzel bir yazı olmuş.ağzına sağlık:)))) dolu dolu bir gün:)
Çok güzel anlatmışsın bayıldım :) bir kerede ben yaşadım seninle henuz benim yaşadıklarım burnumun ucunda oyun hamuruyla oynarken :)... bana en çok sıkıntı veren sanırım o hamurların halıya yapışması ... bizlere bu görevler verilmiş anayız işte bizde bıkmadan usanmadan tekrar tekrar yapıyoruz :)) tarifin çok güzel ellerine saglık bende dun pazıdan sarmna yapmıştım :) sevgiler,
Çok güldüm gerçekten, hatta gülerken de bi' anlık toparlandım ve kendimi düşündüm. Sanırım nişanlı olarak kalmak en iyisi, korktum ben bu bir günden cidden. :D Şaka bir yana, ne mutlu size ki bacağınıza tüm gün sarılıp ağlayan çocuklarınız var, akşam eve geldiğinde oyuncağa şaşıran eşiniz "çok şükür ki iyi" ve siz bitki çayınızı demleyip facebook'ta birkaç beğene tıklayacak kadar sağlıklısınız. İnanın bana -bekar adam bu işlerden anlamaz belki ama- evinizdeki huzur hiçbir şeye değişilmez. Allah mutlu mesut etsin uzun yıllar boyunca inşallah.
Offff ben okurken yoruldum Özelemim bu ne hal böyle...
Ben bu olaylardan çoook uzak kalmışım meğer:))
Sana kolaylıklar dilerim:))
o tabak kesin biter canim :-)) ellerine saglik....
hemde nasıl tanıdık özlemcim bir bilsen..en çokta koridordaki oyuncak ve vıcık vıcık olan ayna tv ekranı..çok şükürki böyle güzel bir hayatımız var..sende tüm annelerin hergün yaşadıklarını harika bir şekilde anlatmışsın..süpersiiinn
vallahi bana çok tanıdık geldi benim günümde aşağı yukarı aynı geçiyor malesef:)
poğaçalar nefis görünüyor ellerine sağlık..
merhaba,
blogunuz ilgimi çekti ve sizi hemen izlemeye aldım...
sevgiler...
banada beklerim...
canım nefıs gorunuyor bır ıkı uc beş tan yerım ben bunlardan ellerıne sağlık
Yorum Gönder